Element, Grekçe’de “elementa” kelimesinden türemiştir ve bir merdivenin ilk basamaklarına tırmanmak anlamına gelir. Bir bilim veya metodun ilk unsurları anlamına gelen bu kelime, ayni zamanda kimyada farklı atom yapısına sahip 108 madde türlerine de denilir. Ancak simya, astroloji ve diğer kadim ökült bilimlerde söz edilen geçen elementler farklıdır. Gerçek bir ezoterik örgüt veya okulda, ezoterik açıdan elementleri tanımak bir okült eğitiminin ilk sırlarını, ilk basamaklarını, ilk inisiyasonlarını oluşturur. Bu açıdan aşağıda sunacağımız bu yazı bazı sırları açıklayacaktır. Bu sırların bazıları daha önce yayınlanmış olması önemli değildir. Biz ölümlü insanlar açısından birer halen birer sırdırlar, çünkü fizik ortamın idrak sınırlarının ötesindedirler ve tam anlaşılması için bazı içsel anahtarlara sahip olmamız gerekiyor. Bu anahtarlar para veya her hangi diğer bir fiziksel meta karşılığında verilmez, kendi liyakat ve içsel çabamızla kazanılır. Yine de belirmek isterim ki bu sitede sunduğumuz yazıların bazıların okunması belli bir sırayı takip etmesinde yarar vardır. Bu yazıyı okumadan önce Sayıların Erdemi yazımızı okumanızı öneriririz.
Kadimler dört, beş ve hatta bazen yedi elementten söz ederler. Ancak dördün üzerindeki elementler daha seyyal oldukları için genelde dikkate alınmaz. Bu elementler hava, ateş, su ve topraktır. Evrende her şeyin onlardan oluştuğu söylenir. Unutmamalı ki, kadimler bu unsurların kendileri değil, fakat içerdiği prensipleri kast etmişlerdir. 0 halde, ateş elementi denildiği zaman akla bir tutuşma değil de ateşi meydana getiren ve simgelediği öz nitelik gelmelidir. Burada yeni görme duyusu yerine zihinsel göz, veya sezgi geçerlidir.
Eski bir inanca göre her element dört ayrı unsurdan ikisini içerir. Bu dört unsur, sıcaklık, kuruluk, ıslaklık ve soğukluktur. Ateş sıcak ve kurudur; hava sıcak ve ıslaktır; su soğuk ve ıslaktır ve toprak soğuk ve kurudur. Platon’a göre ateş parlak, ince ye hareketli; hava karanlık, ince ye hareketli; su karanlık, kalın ve hareketli ve toprak karanlık, kalın ve hareketsizdir.
Elementler ile ilgili Semboller
Jung’a göre hava ve ateş erkek unsuru ve toprak ve su da dişi ve pasif unsuru içerir, aslında bu sınıflandırma kadim öğretilerden alınmıştır. Batı tradisyonunda yukarı bakan üçgen ateşi ve aşağı bakan üçgen suyu simgeler. Bu sembollerin cinsel karşılığı evrenseldir ve kaynağı malumdur. Hava ve toprakta biri yukarı ve biri aşağı bakan üçgenlerle simgelenir fakat ortalarında çizgi vardır. Ateş suyun zıtıdır ve hava toprağın zıtıdır. ayrıca su ve toprak yer çekimine tabi olup aşağı düşer, hava ve ateş ise tam tersine uçucudur ve yükselir. Dolayısıyla, üçgenleri ok olarak ele alsak yukarı bakan hafif, aşağı bakan ağır elemandır.
İspanyol okültisti Cirlot sembollerle ilgili kitabında tıbbın sembolü ve Hermes’in asası olarak bilinen kadüse için elementlerle ilgili aşağıdaki yorumu yapmıştır:
Ateş elemanı içeren esas yayılma ve genişlemem prensibidir. Diğer özelikleri de parlaklık, sıcaklık, hareketlilik ve canlılıktır. Temel faaliyeti dışa yöneliktir. Ateş tarih boyunca ilahi gücün simgesi olarak görülmüştür. Bu açıdan bazen ona tapılmıştır. Heraklitüs’e göre her şey ateşten meydana gelmiştir ve ateşe dönecektir. Ateş dönüşüm aracıdır. Dolayısıyla, diğer elemanlar arasında bir aracı görevi görür. Ateşin rengi kırmızı ve erkeklik unsuru içerir. Hint Tantrik sisteminde rajas gunasının içerdiği aktif ve pozitif doğa unsurunu içerir. Ateş ışık verdiği için aydınlığı simgeler. Titan Prometeos insanlara ateş verdiği için cezalandırılmıştı. Ateş yakıcı olduğu için azap verici rolü de olmuştur. Yıkıcı ve tahrip edici yanı da vardır. Dolayısıyla, sembolik olarak arınmak ve aydınlanma ile ifade edilen yüksek bir yanı olduğu gibi ayrıca ihtirasları, azabı ve yıkıcılığı simgeleyen aşağılık bir yanı da vardır. Yüksek unsurunu güneş simgeler ve aşağı unsurunu mars gezegeni simgeler. Ancak tabii ki marsın da yüksek yanları vardır. Ayrıca insanın ilahi pırıltısını veya cevherini simgeler. Bazı kadim mabetlerin sunaklarında daimi bir ateş bulunurdu. Sönmemesi için büyük çaba gösterilirdi. Çünkü o ilahi ilhamı simgelerdi. Majikal çalışmalarda ateş elemanın astral karşılığı ile çalışmanın daha çabuk sonuç vereceği söylenir. Ancak bu tür çalışmamaların daha tehlikeli olduğu ve daha fazla dikkat gerektiği ilave edilir. Ateş çekicidir ve hipnotik bir özelliği vardır. Astrolojik özellikleri, bağımsızlık, önderlik, yaratıcılık, girişkenlik ve enerjidir. Ateş astral alemi simgeler.
Su elemanı içeren temel esas içe çekilmedir. Özellikleri ateşe zıttır. Dişi unsuru içerir. Kadim cağlarda hayatın denizden başladığı inanılırdı. Deniz ayı da hükmeden bir ana tanrıçanın rahmi olarak görülürdü. Suyun yansıma gücünden dolayı kadimler onu bilgeliğin simgesi olarak görmüşlerdir. Onun diğer özellikleri soğukluk, gizlilik ve uykudur. Ateş elemanı şuuru ve su elemanı şuur-altını simgeler. Ateş gündüzün hakimi güneşi içerir, su ise gecenin hakimi ayı içerir. Alevler göğe doğru yükselir, su ise yere doğru düşer. Su bünyesinde her türlü maddeyi eritip barındırır. Su değişkendir ve etraftaki tesirlerin özelliklerini özümseyerek sergiler. Dolaysıyla hayat verici de olabilir, zehirleyici de olabilir. Temizleyici de olabilir, kirletici de. Ancak saf hali ile sadece hayat verici ve arındırıcıdır. Astrolojik özellikleri duygusallık, duyarlılık ve sezgidir. Su eterik alemi simgeler.
Hava elemanın prensibi ateş elemanı ve su elemanı birleşiminden meydana geldiği kadimler tarafından inanılır. Dolaysıyla bu iki elemanın unsurlarını içerir. Bu sebeple havanın gezegeni merkür hermafrodittir. Bu sembolünden de anlaşılır. Bu ikili unsuru da burçlarında da görmekteyiz ve ikizlerde ifade edilir, terazide dengelenir ve kovada birlikte faaliyet eder. Ayrıca havanın sembolünde de bu ifade edilmiştir. Hava sembolün: ortasından ayıran çizgi bu ikili özelliğin bir ifadesidir. Ancak gerçek anlamda hava kendi başına bir elemandır ve nötr prensibi içerir. Gücü yine de erkeksidir. Kadimlere göre hayat nefesini içerir. fikir ye muhakeme unsurunu simgeler. Hava ses, düşünce ve radyo dalgaları taşıdığı için iletişim elemanıdır. Bu yüzden Hermes veya Merkür tanrıların habercisiydi. Hava hareketli ve incedir. Genel olarak zihni temsil eder ve mental alemi simgeler.
Bazı görüşlere göre toprak gerçek bir eleman değildir ve diğer üç elemanın karışımından meydana gelmiştir. Diğer üç elemanları üç ana renge tekabül ederler. Ayrıca, onlar üç Hint gunaya uymakta ve İbraniler onları üç ana harfin karşılığı olarak kabul ederler, bu durumda toprak elementi ortada kalmaktadır. Ancak, birleşken özelliğine rağmen tradisyona uygun olarak elementlere dahil edilmektedir. Toprak aslında Tantrik sisteminde tamas gunaya yakın özelliği vardır. Sabitlik, ağırlık ve kısıtlama özelliklerini arz eder. Özelliğini değiştirmek çok güçtür. Toprak maddi varlığın temelidir ve pratiktir. Hava elementine zıt özellik gösterir. Fizik planını içerir. mağaralar, mineraller ve bitkiler onun direkt etkisi altındadır. Bereket ve kazancı da simgeler.
Tetramorf
Tetramorf (tetramorph, Latince dört beden) dört varlığın birleşiminden meydana gelen bir sembolü ifade eder. Bu varlıklar genelde boğa, kartal, aslan ve insandır. Kadim orta doğu uygarlıkları, örneğin Mısır Mezopotamya İran ve Anadolu, Uzak Doğu’da Orta ve Güney Amerika mitolojisinde yaygın olarak işlenmiştir. Bunların en iyi tanınanı Mısır’da Kufu (Cheops) piramitin önünde doğuya bakan ve 20 metre yükseklikte sfenks (sphinks) yapıtıdır. Sfenks, Grekçe’de birleşken anlamına gelir. Büyük Sfenksin gövdesi aslan başı insan şeklinde. Genelde firavun Khufu yüzü olduğu kabul edilmekle beraber, son zamanlarda bu sanıya karşı muhalif görüşler otaya atılmıştır. Bazı görüşlere göre Sfenks kelimesinin kökeni “yaşayan simge” anlamına gelen, eski Mısır dilinden “Shesep-ankh”den türemiştir. Çoğu kez sfenksler kanıtlı gösterildiği halde, büyük sfenks muhtemelen her zamana kanatsızdı. Bir görüşe göre büyük sfenksin yapım tarihi ilk bahar solstisin Aslan burcunda bulunduğu M.Ö. 10.000.000 yıllarına tekabül ediyor, yani Aslan çağının bulunduğu Atlantis’in batışı sıralarında. Şu zamanlarda da 180° bir açı yapılarak insan başının simgelendiği Kova çağına gelmiş bulunuyoruz. Eski Mısırlılar aslanları kutsal yapıtların koruyucusu olarak kabul ettikleri söylenir. Ancak, bunun dışında sfenks konusunda bir şey bilinmemektedir. Ezoterik açıdan sfenks insan başı, kartal kanatları, gövde üstü aslan ve altı boğa olan dört bedenden oluşmuş bir tetramorftur. Bu dört varlık dört sabit burcu karşılayan kerubilerin bedenleridir.
Dini Sembollerde Elementler
Bir sonraki sayfada önde gelen dinlerin amblemleri verilmiştir. Dinlerde elementlere ait semboller pek çok olduğundan sadece bunlarla yetinmiştir. Aşağıda bu amblemlerdeki element sembolizmi ile ilgili açıklamalar verilmiştir.
1) Ay ve yıldız, bir çok insan için İslam’ın sembolü olarak görülür. Aslında kökeni kadim ay kültlerine dayanır, daha sonra Bizanslılar tarafından kullanıldı ve son olarak Türkler tarafından Müslüman ülkelere yayıldı. Resimde görülen sekiz köşeli yıldız da bu kaynaklardandır. Onun yerinde güneş veya dolunay olabilir. Türk bayrağındaki beş köşeli yıldız Mars çağrışımı yapıyor. Yukarı bakan hilal boynuzlar olarak da telakki ediliyor. Güneşe yakınlığından dolayi Venüs de hilal şeklini alır, ancak bazı sembollerde yıldız Venüs’tür. Genel olarak bu sembolü ateş ye su birleşkeni olarak görebiliriz. Ay suyun simgesidir.
2) Heksagram, Musevilerin sembolü olarak bilinir ve Davut yıldızı olarak anılır. Ancak, bu sembolü pek çok başka din ve kültürlerde de görmek mümkündür, özellikle Hindularda. Resimde görülen ve bir üçgeni siyah ve diğer üçgeni beyaz iç içe heksagram ateş ve suyun birleşimini simgeleyen okült bir semboldür. Ancak genelde kırmızı ve mavi renkleri kullanılır.
3) Haç semnbolü Hıristiyanlıktan daha eskidir ve Mısırlılarda Ankh haçı olarak görülmektedir. Bu sembol dişi ve erkek organlar olarak da yorumlanır. Resimde görülen eşit kolu haç okült bir semboldür ve dört elementi veya dört istikameti ve rüzgarı simgeler. Bunun ayrıca ortası gülü olan gülü haç vardır. Haç iki tarafa kollarını açmış bir insan şekli olarak tasavvur etsek gül kalbe rastlar. Bu sembol dört elementin insanda dengelenip kalp merkezinin açılmasını ifade eder.
4) Zerdüst dininin amblemi olarak gözüken ve içinde ateşin yandığı kadeh de, hem ateş, hem de su sembolleri malumdur. Mecusilerin direkt olarak ateşe taptıkları doğru değildir. Ateş onlarda ilahi ışığın bir sembolüdür. Onlar ayrıca diğer elementlere de saygı gösterirler.
5) Taoizmin klasik sembolü Yin ve Yang bulunduğu Ta Ki’dir. Dişi (yın) ve Erkek ( yang ) güçlerini simgeler. Doğada da bütün tezatlı güçleri ve onların ahenkli birleşimi simgeler. Bu tabi özellikle ateş ve su, toprak ve hava için geçerlidir.
6) Budizmin sembolü Dharma tekerleği. Budha hava elementin hakim olduğu orta yolunun takip edilmesini önermiştir.
7) En alta Hinduizmin sembolü ve AUM mantranın karşılığı. Hindulardaki element bilimi (Tatva yoga ) Doğu Ezoterizmi: Çakra ve Kundalini sayfamızda bulabilirsiniz. Bu sembolün her bölümü beş elementten birine tekabül eder.
Görüyoruz ki din amblemleri arasında Batı dinlerinde elementlere dönük sembolizm daha yaygın ve doğu dinlerde daha kozmik ve ruhsal prensipler simgelemekte. Taoculukta Yin ve Yang, Hindularda puruşa ve prakiti ikilisine benzetebiliriz. Budizm’de ve Hinduizmde kullanılan semboller genelde kozmik siklüsleri göstermektedir (bakınız Kozmik ve Beşeri Devinimler). Dharma tekerleği veya doğa kanunların ve maddenin çarkı büyük zaman siklüslerde dönmekte ve reenkarne olan ruhların aydınlanıncaya dek sürmektedir. Ruhlar hayat çarkın içinde sürekli doğup ölmekte ve yeniden doğmakta. Hindu amblemde OM veya AUM mantrasında her harfı kozmik bütünün başka bir safhasını ele almakta. Manvantara. olarak adlandırılan Kozmosun doğuşu, var olma süresi ve yok oluşu üçlüsünün siklüsüdür. Brahma yaratıcı (A harfı), Vishnu koruyucu (U harfı ) ve Şiva yok edicidir (M harfı).
Elementler ve Kozmik Planlar
Okültizmde kullanılan elementlerin fizikte gördüğümüz madde şekilleri ve işlemlerinin kendilerin değil de onların prensipleri olduğunu söylemiştik. İlerde göreceğimiz bazı uygulamalarda bu elementler ya enerji ya da ayrı bir fizik üstü mekan olarak gözükmekte. Bunları nasıl izah ederiz? Ayrıca bazı uygulamalarda fizikteki ateş, su ve diğer elementlerin fizik üstü bağları olduğu gibi bunları kullanarak çağrışımlar yapılmakta. Hermes’e göre “Yukarıdaki aşağıdaki gibidir ve aşağıdaki yukarıdaki gibidir.” 0 halde, bizim fizik dünyamızdaki madde biçimleri ile astral alemdekilerle bir benzerlik veya paralellik olmalıdır. Aynı şeylerin kalıbı orada olmalı. Dolayısıyla, Majide kullanılan elementler bizim bildiğimiz karı, sıvı, gaz ve ateşin astral kopyasıdır. Bunlar daha ince söz edilen planların ayrıca yediye bölünmeleridir, ve planları mecazi olarak yatay düzeyler olarak düşünsek, bunlar dikey olarak birbiri ile direk ilişkilidir. Dolayısıyla, örneğin astral ateşe bir çağrışım yapılması isteniyorsa fiziksel bir ateşi kullanmak mümkündür.